Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan Burdur ili, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla dikkat çekmektedir. Antik çağlardan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Burdur, hem tarihi kalıntıları hem de doğal güzellikleri açısından büyük önem taşımaktadır. Yunan ve Roma kalıntılarının bulunduğu Sagalassos antik kenti, Burdur'un en önemli turistik noktalarından biridir. Ayrıca Burdur Gölü ve Salda Gölü gibi eşsiz doğa harikaları ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunmaktadır.

Burdur kültürel mirasıyla da eşsizdir. El sanatları, geleneksel yemekler ve folklorik değerlerle zenginleştirilmiş Burdur, aynı zamanda yerel festivalleriyle de bilinir. Burdur mutfağı zeytinyağlı yemeklerden etli güveçlere kadar geniş bir yelpazede lezzetler sunar. Şehrin tarım ve hayvancılık faaliyetleri de önemli bir ekonomik kaynak oluşturur. Yerel üreticiler organik tarım ve bölgesel ürünler için büyük bir potansiyele sahiptir. Bu kültürel çeşitlilik ve ekonomik dinamizm Burdur'u yalnızca tarihi bir merkez değil, aynı zamanda gelecek için büyüyen bir şehir yapar.

https://www.burdurluyum.com/burdur

Burdurluyum dememin sebebini kısaca açıklayayım. Öncelikle Türkiye'yi gezerken Burdur'dan bahsettiğimde kimse Burdur'un bir şehir olduğunu bilmiyordu. İkincisi, Burdur'un geçmiş tarihine baktığımızda inanılmaz sanatçılar ve ustalar yetiştirdiğini görüyoruz. Elbette bu sanatçılar eğitim alarak değil, kendi çabalarıyla büyük başarılar elde ettiler. Nüfusun azınlıkta olmasına ve hiçbir araç veya teknolojik cihaz olmamasına rağmen bu başarılar göz ardı edilemez. Dolayısıyla o dönemde Burdur'un bugün var olup olmadığına dikkatlice bakmamız gerekiyor. İlimizin tarihine değer katan o güzel insanlar her zaman hatırlanmaya değerdir.

Burdurlu olarak toplumun göz bebeği olan yetenekli insanlara, meslek sahiplerine ve profesyonellere hak ettikleri değeri vermek için her türlü çabayı göstereceğiz. Çünkü yetenekli insanlar ahlaklıdır ve dedikodu yapmazlar. Dolayısıyla bu yetenekli insanları koruma görevi bize düşüyor.

İlimiz Burdur, binlerce yıla yayılan tarihi, kültürel zenginliği ve eşsiz mirasıyla büyük bir değere sahiptir. Antik kentlerden Osmanlı izlerine kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan Burdur, tarihi boyunca birçok önemli olaya tanıklık etmiştir. Bu derin geçmiş sadece bölgeye özgü olmayıp aynı zamanda tüm insanlık için paha biçilmez bir miras oluşturmaktadır. Burdur'un tarihi yapıları, el sanatları ve geleneksel değerleri, bu toprakların geçmişten gelen güçlü bağlarını sembolize etmektedir. Ancak ne yazık ki günümüz insanları bu mirası yeterince korumakta zorluk çekmekte ve bu değerlerin çoğu modern yaşamın hızlı akışında unutulmaktadır.

Ne yazık ki günümüz toplumunda Burdur'un tarihi ve kültürel zenginliklerine olan ilgi azalıyor ve birçok insan bu değerleri tam olarak takdir etmiyor. Bu durum hem geçmiş hem de gelecek için büyük bir kayıp anlamına geliyor. Burdur'un bu eşsiz mirasını korumak ve yaşatmak için sadece tarihi yapıları korumakla kalmayıp aynı zamanda bu mirası genç nesillere aktarmak için daha fazla çaba sarf edilmelidir. Yerel halk ve girişimciler Burdur'un kültürel değerlerini koruyarak, geçmişi bugüne taşıyarak ve geleceğe aktararak sorumluluklarını yerine getirmelidir. Buradaki asıl sorun insanların dinlememesi, düşünmemesi ve anlamamasıdır.